Hafta Hafta Gebelik İzmir

Gebelik süreci, anne adayının her hafta yeni deneyimler yaşadığı, dinamik bir süreçtir. Bu nedenle gebeliğin düzenli olarak takip edilmesi oldukça önemlidir. Annenin de gebelik ilerlerken bebekte ve vücudunda meydana gelecek değişimleri bilmesi, hafta hafta gebelik takibi konusunda bilinçli olması gerekir. Böylece hem annenin hem de bebeğin sağlığını riske atabilecek, olası sorunları hızlıca tespit edebilmek mümkün olacaktır.

Gebelik; toplamda 9 ay 10 gün yani 40 haftadan oluşan bir süreçtir. Her üç aylık dönem ise “trimester” olarak adlandırılır. Her bir trimester, bebeğin farklı gelişim evrelerini tanımlar. Anne için de farklı deneyimlere kapı açar. Yazımızın devamında, hafta hafta gebelik sürecinde nelerin değiştiğini detaylı olarak anlatacağız.

1. Trimester: Gebeliğin ilk 12 haftalık dönemini oluşturur.

İlk 6 hafta: Yumurtlama, Döllenme, Anne Rahmine Tutunma ve İlk Kalp Atışı: Gebelik haftası son adet tarihinin ilk gününden itibaren hesaplanır. Düzenli adet gören bir kadında yumurtlama, adetin yaklaşık 14.gününde olur. Yumurtlama sonrası döllenme gerçekleşirse, döllenen yumurta tüplerde yolculuğa başlar. Bu yolculuk sonrasında anne rahmine düşer ve rahimin içyüzüne tutunur. Bu andan itibaren gebelik hormonu salgılanmaya başlar. Salgılanan gebelik hormonu önce kanda pozitif hale gelir. Ardından idrara karışarak idrarda gebelik testi pozitif hale gelir. Bu nedenle kanda gebelik testi, idrarda yapılan teste göre daha hassas ve doğru sonuç verir. B-hCG adı verilen gebelik hormonu yaklaşık 2 günde bir iki katına çıkar. B-hCG hormonu 1500’ün üzerine çıktığında vajinal ultrasonda gebelik kesesi izlenir. Karında yapılan ultrasonda keseyi görebilmek için ise gebelik hormonunun yaklaşık 6000 değerine ulaşması gerekir. Dolayısıyla vajinal ultrasonda, karından yapılan ultrasona göre gebelik kesesini 4 gün daha erken saptama imkanı vardır. Rahim içinde keseyi görmek önemlidir, çünkü böylece kişide olası bir dış gebelik durumu olmadığı anlaşılmış olur.

Ultrasonda ilk olarak bebeğin kesesi ve içindeki amniyon sıvısı izlenir. Bu yaklaşık 4 haftalık bir gebeliğe işaret eder. Kese içinde henüz bebek ya da plasentaya ait yapı izlenmez. Kese içinde bebeği ve yolc sac dediğimiz bebeği besleyen yapıyı ( plasenta değildir ) görmek yaklaşık 5 haftada olur. 6.haftada ise kalp atımı başlar ve bu kalp atımı ultrasonla izlenebilir, sesi duyulabilir hale gelir.
Düzenli ve 28 günde bir adet gören bir kişi, son adetin üzerinden 28 gün yani 4 hafta geçmesine rağmen adet olmadığı için, bu aşamada hamile olduğunu farkeder. Düzenli adet görmeyen kişilerde ya da geç döllenme olan durumlarda gebeliğin gerçek başlangıç zamanı bilinmeyebilir. Bu durumda her iki günde bir kanda gebelik testi yapılarak B-hCG hormonu değer artışı takip edilir. Değer 1500 ü geçtiğinde vajinal ya da 6000 e ulaştığında karından ultrason yapılır ve kese görüldüğünde kişi yaklaşık 4 haftalık hamile kabul edilir. Dolayısıyla, 4. Haftada ultrasonda keseyi görmemek kişiyi hemen paniğe sevk etmemelidir. Kadın doğum uzmanı eşliğinde B-hCG ve ultrason takibi ile durum netleştirilir.

6. hafta: Altıncı haftanın başlamasıyla birlikte anne vücudundaki hormonal denge de yeniden düzenlenmeye başlar. Östrojen ve progesteron seviyeleri değişerek, anne adayını ruhen gebeliğe hazırlar. Bebeğin ağız, burun, kulak, kol ve bacakları da bu dönemde oluşmaya başlar.

7. hafta: Gebeliğin neredeyse 2. ayını tamamlamak üzere olduğunuz bu süreçte bebeğiniz iyice büyüyerek, fetüs hâlini alır. Gebelik hâlâ dışarıdan, ilk bakışta anlaşılmayabilir.

8. hafta: Bebeğin boyu 1 cm’i geçer. Bir fasulye büyüklüğünde olan fetüs, artık hızlı bir büyüme sürecine girer.

9. hafta: Kas ve lif dokuları gelişir. Bu nedenle bebeğin hareketleri ultrasonda görülebilir. Bazı anneler 18-20. Haftada, bazıları ise 20-22. Haftalarda bu hareketleri hissederler. Ancak 9. haftadan itibaren, bebek anne karnında hareketlenmeye başlar.

10. hafta: Gebeliğin 8. haftası, hızlı bir büyüme sürecinin başlangıcıdır. Yaklaşık 2 hafta içerisinde, bebeğiniz 2 cm daha büyüyerek, 3 cm boyuna ulaşır. Bu süreçte kıkırdak ve kemik dokuları da oluşmaya başlar. Dolayısıyla gebelik için önemli bir haftadır.

11. hafta: Annenin göbeği belirginleşmeye; bebeğin beyin, ciğer ve böbrekleri gelişmeye başlar.

12. hafta: Birinci trimester tamamlanır. Yani hamileliğin ilk 3 ayı geride bırakılır. Bebeğin ses telleri gelişir. Bazı bebeklerde parmak emme davranışı da bu dönemde başlayabilir.

2. Trimester: Gebeliğin ikinci 12 haftalık dönemidir. Bu dönemde kadın gebeliği kabullenmiş ve içselleştirmiştir. Hem fiziksel olarak hem de ruhsal olarak gebeliğe tamamen hazırdır. Bu nedenle bu dönemin başlangıcında süt kanalları da gelişmeye başlar.

13. hafta: Bebeğiniz artık 8 cm boyundadır. Annenin göbeği iyice belirginleşir. Süt kanalları emzirmeye hazırlanır.

14. hafta: Hem ruhen hem de fiziken yaşanan değişimler nedeniyle, hamileliğin 2. trimesteri birçok anne adayı için daha keyiflidir. Yaklaşık 14. haftadan sonra, ilk günlerdeki bulantı ve kusma şikâyetleri de ortadan kalkar. Gebeliğe bağlı yorgunluk hissi azalmaya başlar.

15. hafta: Bebeğin uzuvları bu dönemde gelişmeye devam eder. Anne, bebeğin hareketlerini net bir şekilde hissedebilir. Bu nedenle 15. hafta ile birlikte anne ile bebek arasındaki bağ da güçlenmeye başlar.

16. hafta: Bebeğin mimiklerini kullanmaya başladığı dönemdir. Annenin karnı iyice belirginleşir ve gebelik durumu, dışarıdan bakıldığında da hemen anlaşılabilir.

17. hafta: 2. trimester dönemi, annenin hızlı bir şekilde kilo almaya başladığı dönemdir. 17. haftadan itibaren, yaklaşık 100 – 150 gr ağırlığına gelmiş olan bebeğiniz de hızlı bir şekilde kilo almaya ve büyümeye başlar.

18. hafta: Bebeğin duyuları; duyma, dokunma ve tat alma becerisi gelişir. 18. haftada bebeğinizin boyu yaklaşık 15 cm’dir.

20. hafta: 20. Haftada artık bebeğinizin tüm organları belirginleşmiştir. Bu nedenle 20-22 haftalar arasında detaylı organ taraması yapılır. Bu taramada bebeğinizin kalp beyin akciğer böbrek omurga diyafram damar yapıları uzuvları başta olmak üzere varsa gelişimsel hataları taranır. Bebeğinizin yüz yapısı da artık daha özgün hale gelmeye başlamıştır ve 3 boyutlu/ 4 boyutlu ultrasonlar ile görülebilir. Bu hafta itibariyle anne ve bebek arasındaki duysusal ve hormonal bağ daha da güçlenir.

21. hafta: İkinci trimesterın sonuna gelinen bu dönemde, bebek dış dünyayı rahatça algılayabilir. İşitme duyusu gelişmiştir. Öyle ki bebek annenin kahkahalarını duyabilir.

22. hafta: Bebeğin Akciğer ve solunum fonksiyonları gelişmeye devam eder. Buna rağmen solunumu hâlâ plasenta sağlar. Akciğer tam kapasitesine ulaşmak için gelişmeye devam eder.

23. hafta: Bebeğin uzuvları gelişimini tamamen tamamlar. Bu nedenle anne, karnında hissettiği hareketleri anlamlandırabilir. Bebeğin hangi yöne döndüğünü algılayabilir. Bebeğin tekmeleri de güçlenir. Hatta hareketler karnın yüzeyinden görünebilir.

24. hafta: 2. trimesterın son haftası olan bu dönemde, anne ile bebeğin bağı oldukça güçlüdür. Anne, sürekli olarak bebeğini hisseder. Annenin göbeği de hareketi kısıtlayacak ölçüde büyümüştür.

3. Trimester: Üçüncü trimester, 25. haftadan, 40. haftaya kadar olan süreci kapsar. Bu süreçte bebeğin yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmesi için önemli fonksiyonları kazanır. Aynı zamanda bağışıklık sistemi de güçlenerek, bebeği dış dünyaya hazırlar.

25. hafta: Üçüncü trimesterın başlamasıyla birlikte bebek yaklaşık 700 gram ağırlığa ulaşmıştır. Ağız kenarındaki sinirler de bu dönemde gelişir. Böylece çiğneme fonksiyonu için ön hazırlık yapılmış olur.

26. hafta: Bebeğin uzunluğu 36 cm’i bulmuştur.

27. hafta: Plasenta, bu süreçte bebeği beslerken bağışıkık sistemini de güçlendirmeye başlar. Bebeğin duyuları iyice hassaslaşmıştır. Ağırlığı ise 2 hafta içerisinde 200 gram artmış ve yaklaşık 900 gram olmuştur.

28. hafta: Anne adayı 28. haftadan itibaren daha da yoğun bir kilo alma sürecine girer. Bu süreçte her ay yaklaşık 700-800 gram ve hatta daha fazlasını almak bile söz konusu olabilir.

29. hafta: Bebeğin ağırlığı 1 kiloyu aşmıştır. Akciğer gelişimi ise hzılanmıştır.

30. hafta: Doğum yaklaştıkça, bebek de kendini dış dünyaya hazırlamaya başlar. Vücut sıcaklığını dengelemek ve korumak için dokuların altındaki yağ hücreleri gelişir. Yağlanma arttıkça bebek de her geçen gün daha fazla kilo alır.

31. hafta: Bebek kilo alıp, gelişmeye devam eder. Vücudun dış dünyanın ısısına alışabilmesi için dokularda depolanan yağ miktarı da giderek artar.

32. hafta: Üçüncü trimester dönemindeki bebek, oldukça hareketlidir. Uzuvlar tamamen gelişmiştir. Bu nedenle anne karnında, tıpkı doğmuş bir bebek kadar rahat hareket edebilir.

33. hafta: Doğum yaklaştıkça bebeğin çevreye duyarlılığı da artar. Dolayısıyla gebeliğin 33. haftasında, bebek her şeyi hissedebilir. Işığı algılayabilir ve anne karnında olmasına rağmen göz bebekleri büyüyüp, küçülebilir.

34. hafta: Bebeğin pozisyonu yavaş yavaş doğum pozisyonuna benzemeye başlar. Annenin karnı iyice büyümüş ve hareket etmek iyice zorlaşmıştır.

35. hafta: Gebeliğin 35. haftasında hem anne hem de bebek fiziken doğuma hazırlık sürecindedir. Bebeğin sinir sistemi ve akciğerleri neredeyse doğuma hazır hale gelmiştir.

36. hafta: Gebeliğin sonuna doğru, sindirim sistemi de gelişir. Yeni doğan bebeklerin tek ve temel besin kaynağı anne sütü olduğu için bebeğin sindirim sisteminin anne sütündeki enzimleri sindirebilecek durumda olması gerekir.

37. hafta: Doğuma kısa bir süre kala bebeğin iç organları ve uzuvlarındaki yenilenme tamamen tamamlanır. Ancak bebeği dış dünyaya karşı koruyacak, güçlü bağışıklık sistemi gelişmeye devam eder.

38. hafta: 50 cm ve 2,5 kg üzerindeki ağırlığı ile bebek doğuma hazır durumdadır. Bu süreçte anne de hem ruhsal hem de psikolojik olarak kendini doğuma hazırlama sürecindedir.

39 – 40. hafta: Doğum haftasıdır. Haftalar boyunca plasenta yardımı ile beslenen bebek, doğumla birlikte plasentadan ayrılır ve tek başına nefes alabilecek duruma gelir.

İzmir Hafta Hafta Gebelik Takibi

Gebeliğin takip edilmesinde ve annenin hamilelik sürecinde yaşadığı deneyimleri anlayabilmesinde gebelik takibi oldukça önemlidir. Gebelik süreci boyunca bebeğin sağlık durumunu saptayabilmek amacı ile yapılan testler ve değerlendirmeler, olası sağlık sorunlarına zamanında müdahale edebilmek için önemlidir.