Nasıl Daha Hızlı Gebelik Elde Edilir ?
Bilinen ve gebeliğe engel olan bir tıbbi sorunu olmamasına rağmen gebe kalamayan hastalar çeşitli konularda bilgilendirilmeli ve öneriler sunulmalıdır. 12 ay korunmasız ilişkiye rağmen gebelik elde edilememesi infertilite ( kısırlık ) olarak tanımlanır.
Gebelik elde edilme olasılığı her adet döneminde benzer olmakla birlikte korunmasız ilişki sonrası ilk aylarda gebelik ihtimali göreceli olarak daha fazladır. Çiftlerin yaklaşık %75 bölümü ilk 6 ay içinde gebeliğe ulaşırlar. Aylık gebelik oranı ilk 3 ayda en fazladır. Yaşla ilişkili olarak doğurganlık çağının son yıllarında, ilk yıllarına göre gebelik oranları daha düşüktür. Yaşla ilişkili olarak hem erkek hem de kadınlarda fertilite azalır fakat kadınlarda bu durum daha belirgindir. Kadınlarda özellikle > 35 yaşta gebe kalma oranı anlamlı olarak azalır. Erkeklerde de > 35 yaşta semen parametrelerinde düşüş olsa da 50 yaşına kadar doğurganlığa etkisinin olmadığı görülmüştür. İnfertilite, çiftlerin 12 aylık korunmasız ilişkiye rağmen gebelik elde edilememesi durumu olarak tanımlanır. Bu durumda ileri inceleme gerekmektedir. > 35 yaş kadınlarda ise ileri inceleme yapılması için 6 aylık öykünün olması yeterlidir.
Cinsel ilişki sıklığı değerlendirildiğinde, 5 günden uzun süren cinsel perhizin semen parametrelerini olumsuz etkilediği gösterilmiştir. Optimal ilişki sıklığı olarak da günlük ve gün aşırı ilişki önerilmektedir.
Gebelik ihtimalinin en güçlü olduğu dönem, yumurtlama günü ve yumurtlama gününden 1-2 gün önce ve sonrasını kapsayan dönemdir. Düzenli adet gören kadınlarda yumurtlama günü genellikle adetin 14. günüdür. Düzensiz adet gören kadınlarda ise yaklaşık olarak beklenen adetin 14 gün öncesidir. Örneğin bir kadın bir ay 24 günde bir diğer ay 34 günde bir adet görüyor ise, beklenen yumurtlama günü adetin 14ile 24 günü arasındadır. Dolayısıyla bu kişiler adetin 14-24 günler arasındaki dönemde korunmasız ilişki ile gebe kalma şanslarını yükseltirler.
Yumurtlamanın takibinde düzenli adetleri olan kadınlarda bile uygun gebe kalma günü farklılık gösterebilir. Servikal sekresyonların karakteristiği açısından en yüksek gebelik olasılığı servikal mukusun akışkan ve berrak olduğu zamandır. Bununla birlikte gebelik oluşumu için mukus varlığı şart değildir. Ovulasyon öncesi 5-6 gün boyunca plazma östrojen miktarının artmasıyla birlikte mukus volümü artar ve en yüksek miktara ovulasyona yakın 2-3 gün içinde ulaşır. En yüksek gebelik oranları mukusun pik yaptığı günlerde saptanmıştır. İdrarda LH kitleri ( idrardan yumurtlama testleri ) yumurtlama tayininde kullanılabilen ve çiftlerin yüksek gebelik şansı içeren zamanlarını belirlemede yardımcı olabilecek bir araçtır.
İlişki sonrasında sırtüstü belli bir süre uzanmanın gebelik ihtimalini arttırmak açısından bilimsel bir dayanağı yoktur. Cinsel ilişki pozisyonundan bağımsız olarak spermlerin, ilişkiden saniyeler sonra bile rahim ağzı kanalında saptandığı gösterilmiştir. Kadının orgazm olması sperm transportunu arttırıyor olabilir fakat orgazm ile fertilite arasında bir ilişki saptanamamıştır.
Aşırı zayıf ve aşırı obez kadınlarda gebelik oranları azalmıştır. Yumurtlama bozukluğu olan kadınlarda sağlıklı yaşam stiline sahip olmak fertilitede iyileşmeye katkı sağlayabilir. Yoğun deniz ürünleri tüketimi sonrası artan civa ile infertilite ilişkilendirilmiştir. Gebe kalmaya çalışan kadınlarda nöral tüp defekti riskini azaltmak için folik asit takviyesi önerilmelidir.
Sigara içiminin fertilite üzerine belirgin olumsuz etkisi mevcuttur. Sigara içenlerde gebelik oranları içmeyenlere göre belirgin düşüktür. Sigara içenlerde menopoz yaşı 1-4 yıl önce olmaktadır. Sigara içimi düşük riskinde artış ile ilişkilidir. Sigara içenlerde erkeklerde sperm sayısı, motilitede azalma ve anormal morfolojide artış gözlenmiştir.
Alkol kullanımının fertilite üzerine net etkisi belirlenememiştir. Bununla birlikte gebelik sırasında alkol alımı tamamen bırakılmalıdır. Fetal gelişim üzerine olumsuz etkileri net olarak gösterilmiştir.
Yüksek düzeyde kafein kullanımı fertilitede azalmayla ilişkili bulunmuştur. Gebelikte kafein kullanımı düşük riskini arttırabilir, fakat konjenital anomalilerle ilişkisi bulunamamıştır. Erkekte kafein kullanımının semen parametreleri üzerine etkisi bulunmamaktadır.
Marihuana ve benzeri maddeler, gelişmekte olan fetus üzerine net etkileri ortaya koyulmuştur. Çevresel toksinler fertilitede azalmanın olası nedenlerinden biri olarak görülmeye başlanmıştır.